15 Ekim 2010 Cuma

Çocuk ve Gençlerde Hayvan Sevgisinin Önemi

Çocuk ve Gençlerde Hayvan Sevgisinin Önemi

Anne karnında, anne ile başlayan sevgi bağı doğduktan sonra anne’nin bakımı, ilgisi ile devam eder. Büyüdükçe anneden başka diğer insanları da sevmeyi keşfeder çocuklar. Daha sonra sevilme ihtiyacı anne dışında dünyadaki diğer canlılara yönelir, diğer canlıları da sevmeyi öğrenir. Çocuğun yaşayan diğer canlıları sevmesi ve onlara saygı duyması onları tanımakla başlar. Bu nedenle doğal dürtülerle korkmadan hayvanlara dokunmak istediklerinde engellememek, korkutmamak, olumsuz düşüncelere sahip olmamalarını sağlamak gerekir. Çünkü çocukların bu nedenle “hayvan fobisi” geliştirmelerine ya da oluşmuşsa pekiştirmesine yol açıyor olabilir. Küçük yaşlarda hayvan sevgisiyle tanışan çocukların psikolojik gelişimlerine katkısı bulunduğu göz ardı edilemez. Sevgisiz ve korkuyla büyüyen çocuklar, ergenlik döneminde ve yetişkinlik döneminde sevgiyi tanımayan, sosyalleşemeyen, dostluk kurmayı bilmeyen, mutluluğunu ve mutsuzluğunu paylaşamayan, sorumluluk bilincine sahip olamamış bireyler olarak yetişirler. Bu şekilde yetişen bireylerin çevresine ve doğada yaşayan diğer canlılara (özellikle hayvanlara) sıklıkla zarar verdiği gözlenmektedir. Aynı zamanda ergenlerin madde kullanımı ile bilinçsizce ve öfkeyle bazen davranış bozuklukları gösterdiği de görülmektedir. Zihinsel engeller, dürtüsel denetimin sağlanamaması gibi nedenlerden dolayı da hayvanlara zarar verildiği bilinmektedir.
Hayvan sevgisi ile büyüyen çocuklar;
• Sevgiyi, saygıyı ve bağlılığı ve sorumluluk almayı öğrenirler.
• Daha çok fiziksel aktivitede bulunur. Bu çocukları zararlı alışkanlıklardan da uzak tutar.
• Doğum, üreme, ölüm gibi yaşamsal kavramları tanır ve deneyimler.
• Yeni arkadaşıyla sırdaş olabilir. Yargılanmadan, suçlanmadan, eleştirilmeden dinlendiği için kendini rahat ifade etme yeteneği kazanırlar.
• Hayvanlarıyla konuştuklarında dil gelişimleri artar.
• Korkularını yenmeyi öğrenirler.
• Empati yeteneklerini geliştirirler.
• Sabırlı olmayı, isteklerine erişebilmek için çabalamayı öğrenirler.
• Öfkelerini kontrol edebilmeyi öğrenirler.
• Özellikle zihin engelli ise psikolojik ve zihinsel rahatlama görülür.
• Tek çocuk ise, paylaşmayı öğrenirler.
Korkularını Nasıl Yenerler?
• Önce işe kendinizden başlayın. Hayvanları sevmiyor ya da korkuyorsanız bunu çocuklarınıza yansıtmayın, olumsuz düşüncelerinizi onlara aktarmayın.
• Tırmıklama, ısırma gibi bir durumda aşırı tepkiler göstermeyin.
• Hayvanları tanıdıklarında ve hakkında bilgi sahibi olduklarında hem ilgileri artar hem de varsa kaygıları azalır. Bunun için pet shop, hayvanat bahçesi gibi çeşitli hayvanların toplu halde bulunduğu ortamları ziyaret edebilir, ilgili kişilerden bilgi alabilirsiniz. Hayvanlarla ilgili belgeseller, kitaplar, dergiler de bilgi edinme yönünden oldukça yararlıdır.
• Çocuğunuz hayvanlara dokunamıyorsa, kuş, balık, kaplumbağa gibi kapalı bir yerde yaşayabilen hayvanları tercih edebilirsiniz.
• Evcil hayvanınıza çocuğunuzla birlikte bakım verebilirsiniz.
Ya Evcil Hayvanı Ölürse?
• Çoğu aile evcil hayvanı ölünce çocuğunun bu üzüntüyü yaşamasını istemediği için eve hayvan almak istemez. Ancak çocuğun erken yaşta kayıplarla yüzleşmesi ileriki yaşlarda başka kayıplarla baş edebilme becerisini arttırır.
• Çocuğun üzüntüsünü ve duygularını asla küçümsemeyin. Çocuğunuzun üzün tüsünü, yasını paylaşın. Desteğinizi hissettirin.
• Çocuklar için evcil hayvanları yeri doldurulamaz, eşsizdir. Yeni bir hayvan alacağınızı söyleseniz bile incinebilirler. Çünkü kendilerini önemsenmemiş, anlaşılmamış ve yalnız hissederler.
• Üzüntüsünü paylaştığında sabırla dinleyin ve anlamaya çalışın.
• Eğer tekrar bir hayvan isterse alın, bu konuda baskıcı olmayın ya da istiyorsa gerçekten vazgeçirmeye çalışmayın.


Mine Çelik
Psikolojik Danışman
www.cocukvegenc.com

Hiç yorum yok: