10 Haziran 2010 Perşembe

Kimin Sabrı 23 Soruya Dayanıklı?

Kimin Sabrı 23 Soruya Dayanıklı?

80’ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 45 yaşında ve saygın bir işi olan oğlu salonda oturuyorlardı. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Yaşlı baba kargaya gülümseyerek biraz baktıktan sonra oğluna sordu:
-Bu ne oğlum?
Oğlu şaşkın cevapladı:
-O bir karga baba.
Yaşlı baba kargaya biraz daha yaklaştıktan sonra yine sordu:
-Bu ne oğlum?
Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı:
-Baba, o bir karga.
Karga hala pervazda, komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu.
Yaşlı baba üçüncü defa sordu:
-Bu ne?
Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü:
-O bir karga baba, üç oldu soruyorsun. Beni işitmiyor musun?
Yaşlı baba dördüncü defa da sorunca oğlunun sabrı taştı ve sesini yükseltti:
-Baba bunu neden yapıyorsun?
Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hala sormaya devam ediyorsun. Sabrımı mı deniyorsun?!
Babası yüzünde bir gülümseme ile yerinden kalktı, yandaki odaya gitti ve elinde bir defterle döndü. Bu bir hatıra defteriydi. Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu. Sevgiyle gülümsemeye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı ve o sayfayı okumasını istedi. Oğlu şunları okudu:
“Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanı başımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu. Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu. 23 soruşunda da ona sevgiyle sarılarak, onun bir karga olduğunu söyledim. Rahatsız olmak mı? Hayır! Onun sorusunu masumca tekrar edişimi sevgiyle doldurdu…”

Hiç yorum yok: