20 Ocak 2012 Cuma

ERGENLE AİLE İÇİ İLETİŞİM

ERGENLE AİLE İÇİ İLETİŞİM
İletişim, iki insanın birbirlerini fark ettiği an (sözlü ya da sözsüz) başlar ve karşılıklı bir mesaj alışverişi söz konusudur. Aynı zamanda bu mesajlar bilinçli ya da bilinçsiz olarak ta beden diline yansır. Tek yönlü aktarım söz konusuysa yani bir kişi konuşuyor, diğeri cevap vermiyorsa bu tek yönlü iletişim, eğer karşılıklı bir aktarımsa da çift yönlü iletişimdir. Tek yönlü iletişim ile sağlıklı bir ilişki kurulamaz. Anne-baba, öğretmen ya da herhangi bir yetişkin, ergenle iletişim kurduğunu sanırken aslında çatışmaya neden olmaktadır. Ergenlik döneminin gelmesiyle ilişkinin yapısı ve niteliği bakımından değişiklikler görülür, iletişim şekli değişir. Bu dönemde ergenler kendi özgünlüklerini, birer birey olduklarını kanıtlamak isterler. Ergenlerin daha çok bağımsız olmaya, daha çok sorumluluk almaya, hayatlarını etkileyecek konularda söz sahibi olmaya ve karar vermeye, dolayısıyla hayatlarının kontrolünü ele almaya ihtiyaçları vardır ve ergen bunu yapmaya hazırdır. Çocukluk döneminde alınmış kurallar artık geçerliliğini kaybeder, ergen’in ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi gerekir. Anne-babaların bu süreçte ergen’i iyi tanımaları, nasıl konuşması ve dinlemesi gerektiğini öğrenmeleri çok önemlidir. Doğru iletişim ergenleri olgunlaştırır, hayata hazırlar. Fiziksel ve ruhsal gelişimin sonunda değişim de beraberinde gelecek, doğru iletişim kurmayı bilen sağlıklı nesiller yetişecektir.
İletişimin temel öğeleri etkin dinleme ve dili doğru kullanmaktır. Etkin dinleme ile olaylara onların bakış açısından bakıp, neler hissettiklerini anlayabilmek,ergen’in söyledikleri kadar söylemediklerini de duymak, beden dilini doğru okumak, diğer bir değişle, verdiği tüm sözlü ve sözsüz mesajları algılayabilmek gerekir. Sessizce, bölmeden dinlemek, ergen’e hem anlaşıldığının hem de kabullenildiğinin mesajını verir. Arada bir “Sen bu konuda neler düşünüyorsun?”, “ Sence bunun sebepleri neler olabilir?” gibi açık uçlu sorular, düşündürmeye yönlendirir ve ergen’in düşüncelerini açığa çıkarır. Bununla birlikte, “ …’mı demek istedin? ” gibi tekrarlayıcı cümleler anlaşıldığının mesajını verirken, aynı zamanda sizinde doğru anlayıp anlamadığınızı teyit etmenize yardımcı olur. Kısaca etkin dinleme;
• ergen’in duygularının kabulünü sağlar,
• ergen’in duygularını ifade etmesine yardımcı olur,
• yetişkinlerle ergenler arasında güvene dayalı, sıcak ilişkiler kurulmasını sağlar,
• bireylerin farkındalıklarını arttırır,
• sorunların çözülmesine yardımcı olur.
İletişim’in bir diğer önemli temel öğesi dili doğru kullanmaktır. “Sen dili” yerine “Ben dili” mesajını kullanmak, iletişimi güçlendirir. “Sen dili” mesajı, kızgınlık, hoşnutsuzluk ifadesidir, suçlayıcı bir yaklaşımdır. Genellikle sözel olarak, “Beni her zaman çok üzüyorsun”, “Sen ne laf anlamaz çocuksun”, “Neden hiç dikkat etmiyorsun?”, “Aptal mısın ki anlamıyorsun ?” gibi söylemlere sıklıkla rastlanmaktadır. Bu tür söylemler direkt karşı tarafı hedef alır ve onları savunmaya geçirir, böylece çatışmanın temel yapısı oluşmaya başlar. “Ben dili” mesajı ise, adından anlaşılacağı gibi, ergen’i suçlamadan anne-baba’nın kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilme yoludur. Ben dili ile duygu ve davranışlar anında iletildiği için, ergen daha rahat olur. “Benimle bu şekilde konuşman beni rahatsız ediyor”, “Bu davranışın beni çok üzdü” gibi söylemlerle “ben rahatsız oluyorum” mesajını vermek daha doğru olacaktır.
Mine Çelik
Psikolojik Danışman
www.cocukvegenc.com

Hiç yorum yok: